John Ruskin. Entelektüel saygınlığı T.S. Elliot’tan Gandhi’ye, Oscar Wilde’dan Tostoy’a pek çok halefinin iltifatıyla defaten teslim edilmiş; etkisi 19. yüzyıldan başlayarak tüm 20. yüzyıl boyunca sanat, mimari ve edebiyat gibi alanlarda eksilmeden kendisini hissettirmiş bir Victoria çağı düşünürü. Bir entelektüel. Pek çok alanda yazmış olmasına rağmen, düşünme ve yazma pratiği temel olarak sanat, doğa ve toplum arasındaki karmaşık ilişkiye odaklanmış parıltılı bir zekâ.
Ruskin’in 1884-1885 yıllarında Londra Enstitüsü’nde verdiği derslerin derlemesi olan ve VakıfBank Kültür Yayınları’nca ilk defa Türkçeye kazandırılarak geçtiğimiz Şubat ayında yayımlanan On Dokuzuncu Yüzyılın Fırtına Bulutu, aynı minvalde, Sanayi Devrimi sonrası doğadaki değişimi sanatla ilişkisi içerisinde tetkik ve teşhis ediyor; bu yönüyle de devrim sonrası çevre sorunlarını ele alan ilk metinlerden biri olarak görülüyor. Ancak Ruskin’in kitap boyunca okuyucuyu kendisine hayran bırakan parıltısı, bir “ilk metin” ortaya koymasıyla sınırlanamayacak kadar derinlikli. O, neyi ortaya koyduğu kadar, bunu nasıl ortaya koyduğuyla da kendisine şapka çıkarttırıyor........yazının tamamı için
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder